Tomris Uyar, Türk edebiyatının önemli öykü yazarlarından ve çevirmenlerinden biridir. 15 Mart 1941’de İstanbul’da doğmuş, 4 Temmuz 2003’te yine İstanbul’da vefat etmiştir.
Eğitim hayatına İngiliz Kız Ortaokulu ve Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde başlamış, ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirmiştir. Edebiyat dünyasında özellikle öyküleri ve çevirileriyle tanınmış, Papirüs dergisinin kurucularından biri olmuştur.
Tomris Uyar, Sait Faik Hikâye Armağanı’nı iki kez kazanmıştır: 1979’da Yürekte Bukağı ve 1986’da Yaza Yolculuk adlı eserleriyle ve ayrıca 60’tan fazla çeviri yaparak edebiyat dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Özel hayatında Ülkü Tamer ve Turgut Uyar ile evlilikler yaşamış, Cemal Süreya ve Edip Cansever gibi şairlerle de derin dostluklar kurmuştur. Edip Cansever’in ona yazdığı ünlü dizelerden biri: “Tomris rakıyı çok severdi, bense onu…”.
Eserleri arasında İpek ve Bakır, *Dizboyu Papatyalar, Gece Gezen Kızlar, Sekizinci Günah ve Aramızdaki Şey gibi önemli kitaplar bulunmaktadır.
Tomris Uyar’ın edebiyat anlayışı, minimalist ve derinlikli anlatımıyla öne çıkmıştır.
Tomris Uyar'ın edebiyat dünyasının önemli isimleriyle yaşadığı ilişkiler, hayatının önemli bir parçası olmuştur. İşte bu ilişkilerin kısaca özetleri:
Ülkü Tamer
Tomris Uyar, ilk evliliğini şair Ülkü Tamer ile yapmıştır. Bu evlilik, kızı Ekin'in bebekken sütten boğularak vefat etmesiyle büyük bir travma yaşamış ve çiftin birbirinden uzaklaşmasına neden olmuştur. Kızlarının vefatı, evliliklerinin sona ermesinde etkili olmuştur.
Cemal Süreya
Tomris Uyar, Ülkü Tamer ile olan ilişkisi resmi olarak bitmeden ve Cemal Süreya da evliyken Ankara'da tanışmışlardır. İkisi de evliliklerini bitirip Ankara'da birlikte yaşamaya başlamış ve üç yıl süren tutkulu bir aşk yaşamışlardır. Cemal Süreya'nın "Ay ışığında oturduk. Bileğinden öptüm seni. Sonra ayakta öptüm. Kaynağından öptüm seni." dizeleri Tomris Uyar için yazılmıştır. İlişkileri fırtınalı geçmiş, zaman zaman ayrı kalmışlardır. Ayrılık sonrası dostlukları devam etmiştir. Tomris Uyar, bu ilişkiyi "sevme yanlışı" olarak tanımlamıştır.
Turgut Uyar
Cemal Süreya ile ayrılığının ardından Tomris Uyar'ın yolu şair Turgut Uyar ile kesişmiştir. 1968 yılında evlenmişler ve bu evliliklerinden Hayri Turgut Uyar adında bir oğulları olmuştur. Turgut Uyar'ın 1985'teki vefatına kadar süren bu evlilik, Tomris Uyar'ın en uzun soluklu ilişkisi olmuştur. Oğulları Hayri Turgut Uyar, anne ve babasının yüzlerce aşk mektubunu, onların özel hayatına saygı duyduğu için okumadan çöpe attığını belirtmiştir.
Edip Cansever
Edip Cansever, Tomris Uyar'a platonik bir aşk beslemiştir. Aralarındaki ilişki hiçbir zaman romantik bir yakınlığa dönüşmemiş, daha çok derin bir dostluk ve hayranlık şeklinde sürmüştür. Edip Cansever, Tomris Uyar'ı şiirlerinde bir ilham perisi olarak görmüş, onun entelektüel birikimi ve güçlü kişiliği şiirlerine yansımıştır. Tomris Uyar, Edip Cansever'in kendisini edebi anlamda daha çok etkilediğini ölümünden kısa süre önce itiraf etmiş ve "Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana" demiştir.