Ahmed Arif ve Leyla Erbil arasındaki ilişki, edebiyat dünyasında derin izler bırakan, tek taraflı ve yoğun bir aşk hikâyesidir. Ahmed Arif, ünlü yazar Leyla Erbil’e büyük bir sevgi beslemiş, bu aşkını şiirlerine ve mektuplarına yansıtmıştır.
Ahmed Arif, 1954-1957 yılları arasında ve daha sonra 1977’de Leyla Erbil’e 60’tan fazla mektup göndermiştir. Bu mektuplarda ona “Leylim” diye hitap etmiş ve duygularını en saf hâliyle dile getirmiştir. Ancak Leyla Erbil, bu aşkı dostluk sınırları içinde tutmuş ve karşılık vermemiştir.
Ahmed Arif’in ünlü şiir kitabı Hasretinden Prangalar Eskittim’de de bu aşkın izleri görülmektedir. Kitabın son dizeleri, onun Leyla Erbil’e duyduğu derin özlemi yansıtır:
"Yokluğun cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini…"
Leyla Erbil, Ahmed Arif’in kendisine yazdığı mektupları saklamış ve ölümünden sonra bu mektuplar Leylim Leylim adıyla kitaplaştırılmıştır. Ahmed Arif’in aşkı, zamanla bir edebiyat efsanesine dönüşmüş ve onun şiirlerindeki güçlü duyguların kaynağı olarak kabul edilmiştir.
Bu aşk, edebiyat dünyasında naif ve saf bir sevginin en güzel örneklerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Eğer mektupların detaylarını veya şiirlerdeki aşkın izlerini daha fazla keşfetmek istersen, Leylim Leylim kitabına göz atabilirsin!
İlk mektubunu 5 Mayıs 1954’te Bismil’den göndermiştir ve burada Erbil’e olan bağlılığını şu sözlerle ifade etmiştir:
"Kimselere mecbur olmadım, olmam da. Yiğitliğim ve rivayet olunan erkekliğim, bundandır… Ama senin mecburun olmak, beni hiç mi hiç küçültmüyor. Aksine yüceltiyorsun, insan ediyorsun, yaşatıyorsun…"
Ancak bu aşk, karşılık bulamamış ve zamanla dostluk sınırları içinde kalmıştır. Leyla Erbil, Ahmed Arif’e dostça yaklaşmış ve ona sevgili olarak değil, bir arkadaş olarak değer vermiştir. Arif ise bu durumu kabullenerek ona şu sözlerle seslenmiştir:
"Sen ister dostum ol ister sevgilim, yeter ki hayatımda ol. Sen bana geldikçe sana ihtiyacım olacak. Senden başka hiçbir isteğim yok."
Ahmed Arif’in mektuplarında, Erbil’e duyduğu özlem ve ona olan hayranlığı sıkça dile getirilir. Örneğin, bir mektubunda şöyle yazmıştır:
"Seni tanımak, seni bir kerecik bile görmek, milyarla yıl yaşamaktan daha dolu, daha hazlı ve daha değerlidir."
Bu mektuplar, Ahmed Arif’in aşkını ve duygularını en saf hâliyle ortaya koyan edebi metinler olarak kabul edilir. Leyla Erbil’in Ahmed Arif’e yazdığı mektuplar ise ne yazık ki kayıptır.
Ahmed Arif’in bu mektupları, ölümünden sonra Leylim Leylim adıyla kitaplaştırılmıştır. Eğer bu aşkın daha fazla detayını keşfetmek istersen, bu kitabı inceleyebilirsin!