Frank Sinatra ve Ava Gardner’ın ilişkisi, Hollywood’un en
tutkulu ve çalkantılı aşk hikâyelerinden biri olarak bilinir. Sinatra,
Gardner’a ilk kez 1943’te bir gece kulübünde rastladı. O dönemde Gardner,
Mickey Rooney ile evliydi, Sinatra ise Nancy Barbato ile evliliğini
sürdürüyordu. Ancak gerçek anlamda ilişkileri 1949’da Palm Springs’teki bir
partide yeniden karşılaştıklarında başladı.
İkili, büyük bir tutkuyla birbirine bağlandı, ancak ilişkileri oldukça fırtınalıydı. Sinatra, Gardner’a olan aşkı nedeniyle kariyerinde büyük riskler aldı ve hatta bu ilişki yüzünden kariyerinin bir dönem düşüşe geçti. Gardner ise özgür ruhlu ve asi yapısıyla Sinatra’nın hayatında büyük bir etki yarattı. İlişkileri boyunca birçok iniş çıkış yaşadılar; kıskançlık krizleri, yoğun duygusal anlar ve büyük kavgalar onların aşkını şekillendirdi.
Sonunda 1951’de evlendiler, ancak evlilikleri de ilişkileri gibi çalkantılıydı. Gardner’ın bağımsız yapısı ve Sinatra’nın yoğun duygusallığı zamanla onları birbirinden uzaklaştırdı. 1957’de boşandılar, ancak birbirlerine olan sevgileri hiçbir zaman tamamen kaybolmadı. Gardner, yıllar sonra Sinatra’nın hayatındaki en büyük aşk olduğunu itiraf etti.
Bu aşk hikâyesi, Hollywood’un en dramatik ve unutulmaz ilişkilerinden biri olarak tarihe geçti. Sinatra’nın Gardner’a yazdığı mektuplar ve ona olan bağlılığı, bu ilişkinin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Onların aşkı, tutkunun ve trajedinin iç içe geçtiği bir hikâye olarak hâlâ konuşulmaya devam ediyor.
Frank Sinatra ve Ava Gardner’ın ilişkisi, sadece tutkulu değil, aynı zamanda oldukça çalkantılıydı. İşte birkaç ilginç anekdot:
Silahlı vitrin gezintisi: Gardner, ilişkilerinin başlarında Palm Springs’te Sinatra ile dolaşırken mağaza vitrinlerine tabancayla ateş ettiklerini anlatmıştır. Bu, onların birlikte geçirdiği çılgın ve asi anlardan sadece biri.
Sinatra’nın kariyer çöküşü ve Gardner’ın desteği: Sinatra, Gardner ile ilişkiye başladıktan sonra kariyerinde büyük bir düşüş yaşadı. Stüdyolar onunla çalışmak istemedi, konserleri azaldı. Ancak Gardner, onun yeteneğine inanıyordu ve MGM yöneticilerine baskı yaparak Sinatra’nın From Here to Eternity filminde rol almasını sağladı. Bu film, Sinatra’nın kariyerini yeniden canlandırdı.
Gardner’ın acımasız sözleri: Ayrılıkları sırasında Gardner, Sinatra’ya “Seninle evlenmeden önce, her gece bir şişe viski içiyordum. Şimdi iki şişe içiyorum.” diyerek onunla olan ilişkisinin ne kadar zorlayıcı olduğunu ima etmişti.
Sinatra’nın mektupları: Boşanmalarına rağmen Sinatra, Gardner’a olan aşkını hiçbir zaman kaybetmedi. Ona yıllarca mektuplar yazdı ve bu mektupların bazıları oldukça duygusal ve içten ifadeler içeriyordu.
Bu aşk hikâyesi, Hollywood’un en dramatik ve unutulmaz ilişkilerinden biri olarak hâlâ konuşulmaya devam ediyor. Gardner ve Sinatra’nın birbirlerine olan tutkusu, zamanla trajediye dönüşse de, ikisi de birbirlerini hayatlarının en büyük aşkı olarak gördüler.
Ava Lavinia Gardner (d. 24 Aralık 1922 - ö. 25 Ocak 1990),
Akademi ödülüne aday olmuş Amerikan oyuncu.
Çok yoksul bir çiftçi ailesinin çocuklarından biridir.
Yaptığı evlilikler arasında Frank Sinatra da bulunmaktadır. Gizemli, kışkırtıcı
ve cinsel cazibe içeren rollerde çok başarılı oldu.
Amerikan Film Enstitüsü'nün hazırladığı AFI's 100 Years...
100 Stars listesine girmeyi başarmıştır. Londra'da zatürreden 67 yaşında öldü.
Francis Albert "Frank" Sinatra (d. 12 Aralık 1915
- ö. 14 Mayıs 1998), Amerikalı şarkıcı, oyuncu, yönetmen, yapımcıdır.
12 Aralık 1915 yılında Hoboken'de doğdu. Sinema oyuncusu
olarak da büyük başarı kazanan Amerikalı popüler bir şarkıcıydı.
Şarkı söylemeye 1935 yılında başladı. 8 Eylül 1935 tarihinde
The Hoboken Four adlı toplulukla amatör bir yarışmada birinci oldu. 1939'da bir
kafede çalıştığı sırada Harry James’in ilgisini çekerek onun topluluğuna
katıldı. Aynı yılın temmuz ayında bu topluluğun eşliğinde söylediği “From the
Bottom of My Heart” şarkısıyla ilk plağını yaptı. 1940-1942 yılları arasında
Tommy Dorsey Orkestrası'yla çalıştı. 31 Aralık 1942'de New York arasında “Your
Hit Parade” adlı radyo programında solo şarkıcı olarak söylediği şarkılarla
ülke çapında ünlendi.
Sinatra sinemadaki ilk önemli rolünü “Higher and Higher”
filminde oynadı. 1940'lar boyunca çeşitli müzikal filmlerde rol aldı. 1953'te
From Here Eternity’de şarkı söylemeden canlandırdığı Angelo Maggio rolüyle en
iyi yardımcı oyuncu Oscar'ını kazandı. Bu başarısının ardından çeşitli rolleri
canlandıran bir oyuncu olarak sinemadaki konumunu pekiştirdi. İlerlemiş yaşına
rağmen 1990'lı yıllarda hala konser vermekteydi. 1998 yılında ise ABD’nin Los
Angeles şehrinde öldü.
Sinatra'nın mafya ile bağlantıları olduğu, hatta The
Godfather serisindeki Johnny Fontane karakterinin de Sinatra'yı temsil ettiği
iddia edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder