🕊 B A R I Ş - anı . öykü 📖 İRAN HUDUDUNDA BİR TİLKİ - roman 🦜 İnternet Kitap Satış Sitelerinde Satılmaktadır!

MÜZEHHER-EKREM GÜYER

 




Müzehher Güyer ve Ekrem Güyer'in aşkı, Türk sanat müziği tarihine iz bırakmış duygusal ve sanatsal bir birliktelikti. 

Ekrem Güyer, 1943 yılında Ankara Radyosu'nda stajyer sanatçı olarak göreve başladığında, Müzehher Özerinç de aynı radyoda solistlik eğitimi alıyordu. Önceleri mesai arkadaşlığı olarak başlayan ilişkileri kısa sürede aşka dönüştü ve 1944 yılında evlendiler. Bu evlilikten iki yıl sonra oğulları Metin dünyaya geldi. 

Ekrem Güyer'in Müzehher Güyer'e olan sevgisi, müziğine de yansıdı. "Unutturamaz seni hiçbir şey" gibi unutulmaz besteleri, onun aşkını ve duygularını notalara döktüğü eserler arasındaydı. Müzehher Güyer, eşinin vefatından sonra da onun anısını yaşatmaya devam etti. Ekrem Güyer, 1954 yılında Ankara Numune Hastanesi'nde mide kanaması nedeniyle hayatını kaybettiğinde, Müzehher Güyer büyük bir acı yaşadı. 

Bu aşkın derinliği, Müzehher Güyer'in yıllar sonra bestekâr Şekip Ayhan Özışık ile paylaştığı güfteyle de kendini gösterdi: "Unutmadım seni ben, unutmadım, her zaman kalbimdesin". Bu sözler, Ekrem Güyer'in ardından duyulan özlemi ve aşkın ölümsüzlüğünü anlatıyordu. 

Bu hikâye, yalnızca iki insanın aşkı değil, aynı zamanda müziğin duyguları nasıl ölümsüzleştirdiğinin de bir kanıtı. Müzehher ve Ekrem Güyer'in aşkı, Türk sanat müziğinin en dokunaklı hikâyelerinden biri olarak hafızalarda yaşamaya devam ediyor.

Müzehher ve Ekrem Güyer, Türk sanat müziğinde derin izler bırakmış bir çift olarak, hem besteleri hem de yorumlarıyla unutulmaz eserler ortaya koydular. 

Ekrem Güyer, özellikle Nihavend, Hicaz ve Kürdilihicazkar makamlarında yaptığı bestelerle tanınır. En bilinen eserlerinden biri, Müzehher Güyer'e duyduğu büyük aşkın bir yansıması olan "Unutturamaz seni hiçbir şey" adlı şarkıdır. Bu eser, duygusal yoğunluğu ve melodik yapısıyla Türk sanat müziğinin klasiklerinden biri haline gelmiştir. 

Müzehher Güyer ise güçlü ve duygulu sesiyle, Ekrem Güyer'in bestelerini en iyi şekilde yorumlayan sanatçılardan biri oldu. "Başını Göğsüme Koy Gönlümdeki Derdi Dinle" gibi eserleri seslendirdiği biliniyor. Ayrıca, Ekrem Güyer'in bestelerinin yanı sıra kendi güfteleri de bestelenmiş ve Türk sanat müziği repertuarına kazandırılmıştır. 

Ekrem Güyer'in besteleri arasında "Ayrılmak ne kadar zor unutulmak çok acı", "Hançer-i aşkınla ey yâr" ve "Yollarda kalan gözlere yaşlar doluyor" gibi eserler de yer alır. Müzehher Güyer'in seslendirdiği eserler ise onun yorumculuk yeteneğini ve duygusal derinliğini ortaya koyar. 

Bu çiftin müziği, yalnızca melodik güzellikleriyle değil, aynı zamanda içerdikleri duygusal yoğunlukla da dinleyicileri etkilemeye devam ediyor. Müzehher ve Ekrem Güyer'in eserleri, Türk sanat müziğinin en dokunaklı ve kalıcı parçalarından bazılarını oluşturuyor. 


Müzehher ve Ekrem Güyer, Türk sanat müziğinde iz bırakan bir çift olarak hem aşkları hem de sanatlarıyla hatırlanmaya devam ediyor.

Müzehher Güyer, 1923 yılında İstanbul Laleli’de doğdu. Babası Rifat Özerinç, ud çalan bir müzikseverdi ve Müzehher, müziğe olan ilgisini küçük yaşlarda ailesinden aldı. 1943 yılında Ankara Radyosu’nun açtığı sınavı kazanarak radyoda çalışmaya başladı. Burada Mesut Cemil, Fahri Kopuz ve Ruşen Kam gibi önemli isimlerden eğitim aldı. 

Ekrem Güyer ile tanışması da bu döneme denk gelir. Önce arkadaşlık, sonra büyük bir aşka dönüşen ilişkileri 1944 yılında evlilikle taçlandı. Müzehher Güyer, eşinin bestelerini seslendiren en önemli sanatçılardan biri oldu. Ekrem Güyer’in vefatından sonra da müzik kariyerine devam etti ve kendi güfteleri bestelenerek sanat müziğine kazandırıldı.

Ekrem Güyer, 1921 yılında Karaman’da doğdu. Ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı ve burada eğitimini tamamladı. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başladı; ud, tanbur ve bağlama çalmayı öğrendi. 1943 yılında Ankara Radyosu’nun stajyer solist sınavını kazandı ve burada sanat hayatına başladı. 

Müzehher Güyer ile evlendikten sonra müzik kariyerini daha da geliştirdi. "Unutturamaz seni hiçbir şey", "Ayrılmak ne kadar zor unutulmak çok acı" gibi unutulmaz besteleriyle sanat müziğine büyük katkılar sundu. Ancak bu büyük aşk ve sanat yolculuğu, 1954 yılında Ekrem Güyer’in mide kanaması sonucu vefat etmesiyle trajik bir şekilde son buldu.

Aşklarının Müzikteki Yansıması:
Ekrem Güyer’in Müzehher Güyer’e olan sevgisi, bestelerine de yansıdı. Müzehher Güyer, eşinin vefatından sonra ona duyduğu özlemi "Unutmadım seni ben, her zaman kalbimdesin" güftesiyle dile getirdi. Bu güfte, Şekip Ayhan Özışık tarafından Karcığar makamında bestelendi ve Müzehher Güyer’in Ekrem Güyer’e olan sonsuz sevgisinin bir sembolü haline geldi.

Bu çiftin hikâyesi, yalnızca bir aşk öyküsü değil, aynı zamanda müziğin duyguları nasıl ölümsüzleştirdiğinin de bir kanıtı. Müzehher ve Ekrem Güyer’in eserleri, Türk sanat müziğinin en dokunaklı ve kalıcı parçalarından bazılarını oluşturuyor.