Grace Kelly ve Prens Rainier'in aşkı, Hollywood ihtişamı ile Avrupa monarşisinin birleştiği büyüleyici bir hikâyedir. 1955 yılında Cannes Film Festivali'nde tanıştılar ve kısa sürede birbirlerinden etkilendiler. Rainier, Grace'e evlenme teklif ettiğinde, Kelly kariyerinin zirvesindeydi. Ancak aşkı uğruna sinema dünyasını geride bırakarak Monaco Prensesi oldu.
1956 yılında gerçekleşen düğünleri, dünya çapında büyük ilgi gördü ve milyonlarca kişi tarafından takip edildi. Kelly, Monaco'da yeni hayatına uyum sağlarken, Rainier onun filmlerinin ülkede gösterilmesini yasakladı. Üç çocukları oldu ve Grace, prenses olarak sosyal projelere odaklandı.
Bu aşk hikâyesi, ihtişam ve fedakârlıkla dolu olup, Grace Kelly'nin trajik ölümüyle hüzünlü bir sona ulaştı.
Grace Kelly'nin ölümü, modern kraliyet tarihinin en trajik olaylarından biri olarak kabul edilir. 14 Eylül 1982'de, Monaco'daki dağlık yollardan birinde seyir halindeyken direksiyon hâkimiyetini kaybetti ve ciddi bir trafik kazası geçirdi. Kazanın ardından ağır yaralanan Kelly, hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Kazanın nedeni konusunda farklı teoriler ortaya atıldı. Bazı kaynaklar, Kelly'nin kazadan önce felç geçirdiğini ve bu yüzden kontrolü kaybettiğini öne sürerken, bazıları aracın fren sisteminde bir sorun olduğunu iddia etti. Ölümü, büyük bir şok yarattı ve dünya çapında geniş yankı uyandırdı.
Grace Kelly'nin ölümü, onun zarafeti ve efsanevi kariyerini daha da unutulmaz kıldı. Monaco Prensesi olarak geçirdiği yıllar boyunca birçok sosyal projeye imza atmış ve halk tarafından büyük bir sevgiyle anılmıştı.