🕊 B A R I Ş - anı . öykü 📖 İRAN HUDUDUNDA BİR TİLKİ - roman 🦜 İnternet Kitap Satış Sitelerinde Satılmaktadır!

ELİZABETH BARRETH-ROBERT BROWNİNG




Elizabeth Barrett Browning ve Robert Browning’in aşkı, edebiyat tarihinin en dokunaklı ve ilham verici romantik hikâyelerinden biridir. İki büyük şairin mektuplarla başlayan ve gizli bir evlilikle taçlanan ilişkisi, edebiyat dünyasında derin izler bırakmıştır.

Elizabeth Barrett, dönemin en saygın şairlerinden biri olarak Robert Browning’in dikkatini çekti. Robert, Elizabeth’in şiirlerine hayranlık duyarak ona bir mektup yazdı ve bu mektupla başlayan yazışmaları, zamanla büyük bir aşka dönüştü. İkili, 20 ay boyunca tam 575 mektup kaleme aldı ve bu mektuplar, edebiyat tarihinin en romantik yazışmalarından biri olarak kabul edilir.

Ancak Elizabeth’in babası, kızının Robert ile evlenmesine kesinlikle karşıydı. Babasının baskılarına rağmen, Elizabeth ve Robert 12 Eylül 1846’da gizlice evlendiler ve ardından İtalya’ya kaçarak birlikte yeni bir hayat kurdular. Elizabeth, evliliklerinin ilk yıllarında “Sonnets from the Portuguese” adlı şiir kitabını Robert’a ithaf etti. Bu kitap, onun en ünlü eserlerinden biri oldu ve içinde yer alan “How do I love thee? Let me count the ways” dizeleri, aşk şiirleri arasında klasikleşti.

Elizabeth’in 1861’deki ölümü, Robert’ı derinden sarstı. Eşinin kaybından sonra İtalya’da kalamayacağını düşünerek Londra’ya döndü ve bir daha evlenmedi. Elizabeth’in ölümünden sonra yayımlanan “Last Poems” adlı eserini toparlayarak yayımladı, böylece onun edebi mirasını yaşatmaya devam etti.

Bu aşk hikâyesi, sadece romantik bir ilişki değil, aynı zamanda edebi bir ortaklık olarak da tarihe geçti. Elizabeth ve Robert Browning’in birbirlerine duyduğu derin sevgi, şiirlerine ve yazışmalarına yansıdı ve edebiyat dünyasında ölümsüzleşti. 


Elizabeth Barrett Browning’in mirası, hem edebiyat dünyasında hem de feminist hareket içinde güçlü bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Onun şiirleri, özellikle “Sonnets from the Portuguese” ve “Aurora Leigh”, hâlâ büyük ilgi görüyor ve edebi incelemelerde önemli yer tutuyor. 

Browning’in eserleri, kadın yazarların edebiyat sahnesinde daha fazla tanınmasına katkıda bulundu. 1970’ler ve 1980’lerde feminist akademisyenler onun çalışmalarına yeniden dikkat çekti ve kadın yazarların edebi mirasının daha fazla takdir edilmesini sağladı. 

Ayrıca, onun şiirleri Edgar Allan Poe ve Emily Dickinson gibi büyük yazarları etkiledi ve edebi dünyada yankı uyandırmaya devam ediyor. Floransa’daki mezarı, edebiyatseverler tarafından ziyaret edilen önemli bir nokta hâline geldi. 

Virginia Woolf’un “Flush: Bir Biyografi” adlı kitabı, Elizabeth Barrett Browning’in hayatını köpeği Flush’ın gözünden anlatıyor ve onun edebi mirasını farklı bir perspektiften ele alıyor. 

Browning’in mirası, sadece romantik şiirleriyle değil, aynı zamanda kadınların entelektüel ve edebi dünyadaki yerini güçlendiren bir figür olarak da anılıyor. Onun eserleri ve hayatı, edebiyat ve tarih meraklıları için hâlâ ilham verici olmaya devam ediyor.