Melahat Pars, klasik Türk müziğinin önemli bestekârlarından biri olarak bilinir. Onun aşk hayatına dair en dikkat çekici hikâye, "Ben Gamlı Hazan Sense Bahar" şarkısının doğuşuyla ilgilidir.
Rivayete göre, konservatuvarda öğretim görevlisi olan Pars’a genç bir öğrencisi âşık olur. Öğrenci, hocasına olan hislerini gizleyemez ve sürekli onun karşısına çıkmaya çalışır. Sonunda cesaretini toplayarak duygularını Pars’a açıkça ifade eder. Pars, bu durumu nazikçe karşılar ancak karşılık vermez. O gece ilham gelir ve sabaha kadar çalışarak "Ben Gamlı Hazan Sense Bahar" bestesini yapar. Ertesi gün sınıfta bu besteyi seslendirdiğinde, âşık öğrencisinin gözyaşlarını tutamadığı söylenir.
Bu hikâye, Pars’ın sanatındaki duygusal derinliği ve aşkın ilham verici gücünü gösteren güzel bir örnek. Onun müziği, sadece melodilerden ibaret değil, aynı zamanda yaşanmış duyguların bir yansımasıdır.
Melahat Pars, klasik Türk müziğinin önemli bestekârlarından ve eğitmenlerinden biridir. 1918 yılında İstanbul'un Fatih ilçesinde doğmuş, müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda fark edilmiştir.
Ailesinin yönlendirmesiyle Kanuni Mustafa Bey’den nota ve usul dersleri almış, ardından Darüttalim-i Musiki’ye devam ederek Udi Fahri Kopuz’dan ud ve makam eğitimi almıştır. 1944 yılında TRT Ankara Radyosu’nun açtığı sınavı kazanarak solist olarak çalışmaya başlamış, bu süreçte birçok unutulmaz besteye imza atmıştır.
Pars, özellikle "Ben Gamlı Hazan Sense Bahar", "Avâre Gönül Yine Sensiz Hicrâna Daldı" gibi eserleriyle tanınır. Sanat hayatı boyunca Emel Sayın ve Bülent Ersoy gibi sanatçılara da hocalık yapmıştır. 1985 yılında Kadıköy, Kalamış ve Marmara müzik derneklerinin kuruluşunda yer alarak müzik eğitimi alanında da önemli katkılar sunmuştur.
Melahat Pars, 2005 yılında İstanbul’da vefat etmiş ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir. Onun müziği, duygusal derinliği ve klasik Türk müziğine olan katkılarıyla hâlâ yaşamaya devam ediyor.