🕊 B A R I Ş - anı . öykü 📖 İRAN HUDUDUNDA BİR TİLKİ - roman 🦜 İnternet Kitap Satış Sitelerinde Satılmaktadır!

MARİNA ABROMOVİC-ULAY

 



Marina Abramović ve Ulay’ın aşkı, sanat tarihinin en sıra dışı ve etkileyici ilişkilerinden biri olarak kabul edilir. İki performans sanatçısının aşkı, sanatlarına derinlemesine işlemiş ve unutulmaz eserler yaratmalarına neden olmuştur.

Başlangıç ve Sanatsal İşbirliği:
Marina Abramović, bedenin ve zihnin sınırlarını zorlayan performanslarıyla tanınan bir sanatçıdır. 1975 yılında, kendisi gibi performans sanatına tutkuyla bağlı olan Frank Uwe Laysiepen (Ulay) ile tanıştı. İkili, hem romantik hem de sanatsal bir ortaklık kurarak birlikte dünyayı gezdi ve performans sanatına yeni bir boyut kazandırdı.

İkonik Performansları:
Birlikte oldukları süre boyunca, aşklarını ve ilişkilerini sanat yoluyla ifade eden birçok performans gerçekleştirdiler:

Relation in Space (1976): İki sanatçı, çıplak bedenleriyle birbirlerine çarparak eril ve dişil enerjiyi birleştirmeyi amaçladı.


Breathing In/Breathing Out (1977): Burunlarını tıkayarak sadece ağızlarıyla nefes alıp verdikleri bu performans, birbirlerinin nefesiyle hayatta kalmaya çalıştıkları bir deneydi.

Imponderabilia (1977): Bir müze kapısının eşiğinde çıplak bir şekilde karşılıklı durarak ziyaretçileri aralarından geçmeye zorladılar.



Rest in Peace (RIP) (1980): Aşkın özünü anlatan bir performans olarak kabul edildi.

The Lovers (1988): İlişkilerinin sonunu simgeleyen bu performansta, Çin Seddi’nin iki ayrı ucundan yürüyerek ortada buluştular ve son kez sarılarak ayrıldılar.



Duygusal Son ve Yeniden Buluşma:
1989’da ayrılan ikili, 2010 yılında Marina Abramović’in MoMA’daki retrospektif sergisinde beklenmedik bir şekilde yeniden karşılaştı. Abramović, performans sırasında gözlerini açtığında karşısında Ulay’ı gördü ve ikili gözyaşları içinde birbirine baktı. Bu an, sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı.

Bu aşk hikayesi, sanat ve duyguların nasıl iç içe geçebileceğini gösteren eşsiz bir örnek. Abramović ve Ulay’ın ilişkisi, sadece romantik bir bağ değil, aynı zamanda sanatın sınırlarını zorlayan bir işbirliği olarak tarihe geçti. 


Marina Abramović, performans sanatının öncülerinden biri olarak kabul edilen Sırp sanatçıdır. 30 Kasım 1946’da Belgrad’da doğdu ve sanat kariyerine 1970’lerde başladı. 


Sanat Anlayışı ve Performansları:

Abramović, bedenini sanatının merkezine koyarak fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan performanslar gerçekleştirdi. Sanatında izleyiciyi aktif bir katılımcı haline getiren eserler üretti. İşte bazı önemli performansları:

Rhythm 0 (1974): İzleyicilere 72 farklı nesne sundu ve kendisine istedikleri gibi davranmalarına izin verdi. Performans, insan doğasının karanlık yönlerini ortaya çıkardı.

The Artist Is Present (2010): MoMA’da gerçekleşen bu performansta, sanatçı izleyicilerle sessizce göz teması kurarak derin bir bağ oluşturdu.


Balkan Baroque (1997): Savaşın yıkıcılığını anlatan bu performansta, Abramović kanlı kemikleri temizleyerek savaşın izlerini sanat yoluyla sorguladı.


Ulay ile Sanatsal ve Romantik Ortaklığı:

1975’te Frank Uwe Laysiepen (Ulay) ile tanıştı ve birlikte unutulmaz performanslar gerçekleştirdiler. İlişkileri, sanatlarına derinlemesine işledi ve Çin Seddi’nde yürüyerek ayrıldıkları “The Lovers” performansı ile son buldu.


Etkisi ve Mirası:

Abramović, performans sanatını daha geniş kitlelere ulaştıran ve sanatın sınırlarını zorlayan bir figür olarak kabul edilir. Sanatı, izleyiciyi rahatsız eden, düşündüren ve dönüştüren bir deneyim sunar.