Tahir ile Zühre, Türk halk edebiyatının en dokunaklı aşk hikâyelerinden biridir. Bu hikâye, padişahın kızı Zühre ile vezirin oğlu Tahir’in trajik aşkını anlatır.
Hikâyenin Özeti:
Bir padişah ve vezir, çocuk sahibi olabilmek için bir dervişten yardım ister. Derviş, onlara birer elma vererek çocuklarının olacağını ve bu çocukların birbirine âşık olup evlenmesi gerektiğini söyler. Zamanla Zühre ve Tahir doğar, birlikte büyür ve birbirlerine âşık olurlar. Ancak Zühre’nin annesi, kızını bir padişahla evlendirmek istediği için bu aşkı engeller.
Tahir sürgüne gönderilir ve büyük acılar çeker. Zühre ise Tahir’den ayrılmanın üzüntüsüyle yaşar. Tahir, Zühre’nin başka biriyle evlendirileceğini öğrenince geri döner, ancak öldürülür. Zühre de bu acıya dayanamaz ve hayatına son verir. Mezarlarında büyüyen gül fidanı ve aralarındaki karaçalı, aşklarının engellerle dolu olduğunu simgeler.
Hikâyenin Kültürel Önemi:
Bu hikâye, sadece Anadolu’da değil, Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan gibi bölgelerde de anlatılmıştır. Ayrıca, Nâzım Hikmet’in “Tahir ile Zühre Meselesi” adlı şiirinde bu efsaneye atıfta bulunulmuştur.
Tahir ile Zühre’nin hikâyesi, aşkın kaderle olan mücadelesini ve toplumsal engellerin aşka nasıl yön verdiğini gösteren klasik bir anlatıdır.