LORD CURZON




"Siz Yunanistan’ı yendiniz, İngiltere’yi değil! Bunu unutmayın!” dedi Lord Curzon, Lozan görüşmelerinde.

İsmet Paşa “Hayır” dedi. “Yalnız Yunan’ı yenmedik, güneyde müttefikiniz Fransızları yendik, onun silahlandırdığı Ermenileri yendik. Müttefikiniz İtalyanları Anadolu’dan uzaklaştırdık. Sizin silahlandırdığınız Doğu Ermenilerini ve Pontus çetelerini yendik. Sizin İstanbul yönetimi ile birlikte azdırdığınız isyancıları yendik. Silah ve para ile desteklediğiniz Kuva-yı İnzibatiye’yi yendik. En son olarak da maşanız Yunan ordusunu yenip denize döktük. Mondros’u yendik, Sevr’i yendik, Üçlü Antlaşma’yı yendik. Bunların hepsinin arkasında siz vardınız; hepsinin ipleri, dümeni, düğmesi sizin elinizdeydi. Biz asıl sizi yendik!.."
Lozan kahramanlarına sevgi, rahmet ve minnetle...


DANSÖZ

 

KIVIRMAK ANCAK BU KADAR OLUR.

 

Amerika’da bir süpermarkette, müşteri sadece yarım kivi satın almak istiyor. Müşteri temsilcisi ise, bunun mümkün olmadığını söylüyor. Aralarında söz dalaşı çıkınca da müşteri temsilcisi koşa koşa yetkiliye çıkıyor:

“Efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor!”  Bunu der-demez, şöyle bir arkasına dönünce bir de ne görsün; müşteri arkasından gelmiş, ensesinde duruyor…

Müşteri temsilcisi uyanık davranıp, hemen müşteriyi işaret ederek;

“Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor, efendim…” diyor.

Yetkili durumu hemen anlıyor, adama yarım kiviyi mecburen verip gönderiyorlar.

Yetkili bir müddet sonra elemanı çağırtıyor:

“Tebrik ederim, çok zeki davrandın, vaziyeti iyi idare ettin. Nerelisin sen?

“Brezilyalıyım efendim…”

“Amerika’ya niye geldin?”

 “Brezilya cazip bir yer değil efendim, orada insanlar ya fahişe ya da futbolcu olur.”

Yetkili şaşırmış;

“Biliyor musun, benim karım da Brezilyalı! ”

“Yaaa öyle mi, yenge hangi takımda futbol oynuyor?”

(Alıntıdır.)

E-KİTAP NEDİR?

                                                                 


Elektronik kitap, E-kitap veya e-Kitap, bilgisayarların veya diğer elektronik cihazların düz panel ekranında okunabilen metinden oluşan dijital biçimde sunulan bir kitap yayınıdır.

Bazen "basılı bir kitabın elektronik versiyonu" olarak tanımlansa da, bazı e-kitapların basılı bir eşdeğeri yoktur. E-kitaplar, özel E-kitap okuyucu cihazlar, masaüstü, dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere kontrol edilebilir bir görüntü aygıtına sahip herhangi bir cihazda okunabilir.


E-KİTABIN AMACI VE FAYDASI

Taşınabilirlik, erişim kolaylığı, çevre dostu olma, depolama rahatlığı, kişiselleştirme imkanı gibi faydalar, e-kitap okumanın temel avantajları arasında bulunmaktadır. Bu avantajlar,

YAKAMOZ


Genellikle yanlış bilinir..

Yakamoz ; Ay ışığının suya, denize vuran şavkı değildir. Onun adı ayın şavkıdır. Aksine Ay olan gecelerde olmaz.

Yakamoz bir canlıdır, Latince ismi Noctiluca Milliaris olan bu canlı aynı bir ateş böceğinin denizde yasayan versiyonudur. Limunisans maddesini vücudunda barındıran bu canlıya dokunulduğunda bir ışık saçar.

Bu canlı bir planktondur, yani milimetrik boyutlarda bir canlıdır. Bunlardan milyonlarcası bir araya geldiğinde geceleri bir kayık geçerken, veya bir balık sürüsü geçtiğinde bu canlılara çarparak ışık çıkartmalarını sağlarlar.

O yüzden balıkçı sandallarında yüksek bir direk ve bu direğin ucunda oturulacak bir yer vardır. Balıkçılardan biri buraya oturarak ay olmayan gecelerde balıkların yakamoz yaparak geçtikleri yolları görüp dümenciyi oraya yönlendirirler. O yüzden lüfer avlarken lüks ışığı kullanılır. Işık; balık gelsin diye değil, misinanın değdiği yakamozların çıkardığı ışıktan lüfer korkmasın diyedir.

Esasında Yakamoz (eğer göreniniz varsa bilir) olağanüstü bir şeydir.
Yakamoz olduğunda denizde uzun floresan lambalar yanıyormuş gibi olur. Ama bunun için ay ışığı olmaması gerekir. Ay ışığında (daha baskın olduğu için) göremezsiniz. O kadar muhteşemdir ki, o anda tüm romantizm biter; sanki uzaylılar gelmiş gibi denize yönelirsiniz. Bir de yakamozlu ve Ay ışıksız gecelerde denize girince pırıl-pırıl uzaylı gibi olursunuz.

Alıntı.

EVEREST-MAUNA KEA



    

Everest, Dünya’nın en yüksek dağı değil! Gerçek dev, denizin altında saklı…

Okyanusun derinliklerinde öyle bir dağ var ki — zirvesi havada değil, suların altında. Bu dev dağ, Everest’ten tam 1400 metre daha yüksek! Deniz seviyesi sayılmasaydı en yüksek dağ olacaktı.

Bu şaşırtıcı rakip Mauna Kea Yanardağı. Hawaii’de bulunan bu yanardağın yalnızca 4.205 metresi suyun üzerinde görünüyor. Ancak tabanından zirvesine kadar ölçüldüğünde toplam yüksekliği 10.203 metreye ulaşıyor!

 

Karşılaştırma:

 • Everest (Karadan ölçülen en yüksek dağ): 8.848 metre

 • Mauna Kea (Tabanından ölçülen gerçek dev): ~10.203 metre

 

Yani “Dünya’nın gerçek en yüksek dağı hangisi?” sorusunun cevabı bakış açınıza bağlı:

 • Deniz seviyesinden ölçerseniz: Everest birinci.

 • Tabanından zirvesine ölçerseniz: Mauna Kea tartışmasız lider!

 

Daha fazla şaşırtıcı bilgi:

 • Mauna Kea aktif olmayan bir sönmüş yanardağdır.

 • Zirvesi, dünyanın en iyi astronomi gözlem merkezlerinden biridir — çünkü atmosfer burada çok ince ve berraktır.

 • Dağın su altındaki kısmı, milyonlarca yıllık lav katmanlarından oluşur.

 

Kaynaklar:

 • US Geological Survey (USGS) – Mauna Kea Volcano Profile

 • National Oceanic and Atmospheric Administration (NOAA)

 • NASA Earth Observatory

FİLİSTİN

 

FİLİSTİNLİLERİN TÜRKLERE YAPTIĞI ZULÜM VE KÖTÜLÜKLERDEN DOLAYI

BENİM FİLİSTİN DİYE BİR DAVAM YOKTUR...

 

Filistinli Ümmet kardeşlerimizi bir de buradan okuyun.

Şu Filistin dost muymuş, düşman mıymış? Gerçekten işgal edilmiş mi?

Buyurun okuyun...

 

Yıl 1837...

Filistin nüfus sayımı yapılıyor, Filistin’de bulunan Yahudiler ‘in toplam nüfusu 9 bin olarak kayıtlara geçiyor. Filistinli Arapların, Yahudilere toprak satması ile bu rakam elli bine yükseliyor.

Böylece 1882'de ikinci Yahudi yerleşimi kurulmuş oldu...

1908'de Yahudi nüfusu yüz binin üzerine çıkmıştı. Bu topraklar devlet tarafından satılmıyordu. Bizzat o bölgede yaşayan Arap şeyhlerin şahsi mallarıydı. Ederinin çok üstünde fiyatlara satmak için Filistinli Araplar adeta yarışıyordu.

Hâlbuki Osmanlı Padişah’ının bu konuda açık emri vardır. Hiçbir Yahudi'ye toprak satılmayacaktır. Her şeyi kılıfına uyduran Yahudiler, Alman kimliği ile, İngiliz kimlikleri ile toprak satın alıyorlardı. Filistinli Arapların ise gözü doymak bilmiyordu. Yani öyle işgal ederek başlamadı hiçbir şey! Adamlar bastılar parayı aldılar toprakları.

Demek ki neymiş?

Vatanın her bir karışı kutsal imiş, kutsalı satar isen başına bunlar gelir imiş! Osmanlı dönemi sonrası Filistin İngiliz himayesi altına girdi ve toprak satışı yasağı kalkınca Yahudiler satın aldıkları toprakların tapularını kendi üzerlerine aldılar.1925'te 944 bin dönüm olan arazi satılmıştı!1927'de 1 Milyon 124 bin dönüm arazi satılmıştı.

1930'da satılan arazi miktarı 1 Milyon 700 bin dönüme çıkmıştı. Bunlar hep satın alınan arazilerdi. Tapulu belgeliydi!

1948 yılına gelindiğinde bir devlet kurabilecek kadar toprak satın alınmıştı!Öyle bazılarının söylediği gibi Filistin işgal edilmiş falan değildi! Peki, bu Filistinliler nasıl insanlar? Türkler ile bağları neymiş, bir de ona bakalım...

Yıl 1915...Filistin askerleri, Türk askerlerine cephe arkasından saldırmış ve 14 Bin Türk askerinin şehit olmasına, birçok askerin yaralanmasına sebep olmuştur. Arap ihaneti ile esir düşen 15 bin Türk askerinin gözleri asit kuyularında kör edilerek eziyet edilmişti.

Kardeş Filistin ha !

Yıl 1916...Filistin bayrağı, Filistin halkını temsil etmek için kullanılan bayraktır...

İlk olarak Şerif Hüseyin tarafından 1916 yılında Osmanlı Devleti'ne karşı başlatılan Arap ayaklanmasının sembolü olarak dört renkli, “siyah, beyaz, yeşil ve kırmızı" renklerden oluşan bir bayrak tasarlanır...

En üstteki siyah yatay çizgi, Abbasîleri;

Ortadaki yeşil renk Şii Fatımileri;

Alttaki beyaz renk Emevîler’i temsil eder...

Kırmızı üçgen ise 1916 yılında Osmanlı Devleti'ne isyan eden Şerif Hüseyin’in kabilesi Haşimoğlularını, temsil etmektedir. (Diğer bir görüşe göre Arapların Osmanlı Devleti’ne karşı bağımsızlığı için dökülen kanı temsil eder...)

Yıl 1917...Filistinli Araplar İngiliz Lawrance ile bir oluyor ve tarihe Akabe baskını olarak geçecek ihanete imza atıyorlardı. Akabe'deki tüm Türk askerleri katledilmiştir.Bugün Ürdün-Filistin arasındaki Wadi Rum çölünde, Lawrance Rölyefi ile Lawrance'ı dağlara taşlara kazımışlardır.

Aynı yıl yani 1917'de Kudüs Filistinliler tarafından İngilizlere teslim ediliyor!

Bunla da kalmıyor İngiliz General Edmund Allenby Kudüs’e girerken Filistinli Araplar tarafından "El-Nebi" yani peygamber olarak karşılanıyor...

Türkiye Cumhuriyeti’nde bizzat beni şahit olduklarımı da yazayım…;

Yıl 1978...Filistin Kurtuluş Örgütü, terör örgütü PKK'ya kucak açıyor, PKK ile birlikte Türkiye aleyhine faaliyetlere başlıyor.

Yıl 1979...Ankara'da bulunan Mısır Büyükelçiliği Filistinliler tarafından basılıyor bir polisimiz ve bir bekçimiz şehit oluyor...

Yıl 1980...Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri George Habash, Lübnan'ın Sidon şehrindeki kamplarını Asala terör örgütüne açıyor, Asala'nın diplomatlarımızı katlettiği eylemlerine bu Filistinli teröristler de destek veriyor...Kardeşe bak kardeşe, siz bu kardeşin ihanetini unutabilirsiniz! Ben üniversite yıllarımda bunları düşüne düşüne yaşadım...

Yıl 1989...Yaser Arafat, "Ermenistan'ın haklı davasını destekliyoruz" açıklamaları yapıyor...

Karabağ işgaline ve Ermeni katliamlarına destek veriyor...Kardeşin ihaneti bitmiyor...

Yıl 1993Filistinli Araplar, Mesud Barzani'nin "Bağımsız Kürdistan" fikrine de destek oluyor...

Adamlar Türk milletine ihanete doymuyor...

Yıl 2002...Binbaşı Cengiz Toytunç Batı Şeria'da Barış gücünde görevliyken aracı durdurularak şehit ediliyor...

Yıl 2009...Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Kıbrıs'ta Türklerin işgalci olduklarını, Rumların tüm tezlerini desteklediklerini dünyaya açıklıyor...Siz Filistin için ağlarken, Anadolu da Filistinlinin sırtından hançerledikleri Türklerin anası ağlıyor...Yahu sizin gözünüzdeki bu perde nasıl kalkacak!

Bitmedi...İhanetin dahası var devam...

Yıl 2012...Filistin Devleti, Al Nakba kupası adı altında bir organizasyon düzenliyor ve sözde Kürdistan takımını da davet edip, Kürdistan Futbol takımı ile maç yapıyor...Iyi seyirler futbol severler. Bundan doğal ne olabilir degil mi?

Yıl 2019...Türkiye'nin Suriye'de başlattığı "Barış Pınarı harekâtı" için Filistin’in de içinde olduğu "Arap birliği" kınama mesajı yayınladı. Tabi bunu da duymadınız...

Yıl 2020...Filistin, Türkiye'nin Doğu Akdeniz’deki hak iddialarına karşı olarak kurulan Doğu Akdeniz Gaz Forumuna üye oluyor. (Eastern Mediterranean Gas Forum-EMGF) Yunanistan, Mısır, Kıbrıs Rum kesimi ve İsrail ile Türkiye'nin Mavi Vatan tezine karşı cephe alıyor.

Siz Filistin için ağlamaya devam edin...

Aynı yıl yani 2020'de Filistin, Çin'in Uygur Türkleri ‘ne yaptığı soykırımı destekliyor ve Çin'in Uygur Türkleri politikasına destek verdiğini söylüyor...Siz ümmet kardeşleriniz için ağlarken, onlar Türk Milletinin evlatlarının katline onay veriyordu...Bugün güzel ülkemin güzel sokaklarında bu milletin üzerinde Türk kanının da temsil edildiği Filistin bayrağını şahlandıran bir kesim var. Onların amaçları nedir bilmiyorum ama. Türkiye’de; İtalyan, Alman, İngiliz şirketleri adı altında İsrail tarafından binlerce dönüm tarım arazisinin satın alındığını herkes biliyor...Tıpkı vakti zamanında Filistinli Arap şeyhlerin topraklarını sattıkları gibi bizler de topraklarımızı maalesef ecnebilere sattık, satmaya da devam ediyoruz !..400 bin dolar veren herkes Türk vatandaşı olabiliyor...

Filistinleşiyoruz, ruhunuz duymuyor! Çocuklarınız sizi nasıl yâd edecek ben biliyorum da siz bilmiyorsunuz!

Evinizi, toprağınızı, yerinizi yurdunuzu yabancılara satarken Filistinliler gibi siz de hatıra fotoğrafı çektirmeyi unutmayın!

Belki sizin de vakti zamanında İsraillilere toprak satarken çekilen Filistinliler gibi bir fotoğrafınız tarihe geçer...

Sizin de torunlarınız bugünkü Filistinli çocuklar gibi enkaz altından kurtulmayı beklerken dedelerinin tarihi olaylardan ders çıkarmayışının bedelini öder...

 

Ey Türk Milleti.

Uyan, titre ve kendine dön.

Benim Filistin diye bir davam yoktur.

Tarihçi Prof. İlber Ortaylı

 

(Alıntıdır.)

ATATÜRK HAKKINDA (2)

  



"Mademki sen; TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURUCUSUNA KÂFİR DİYECEK KADAR CESURSUN, BEN DE SANA ŞEREFSİZ NAMUSSUZ VATANSIZ AHLAKSIZ DİYECEK KADAR CESUR ve YÜREKLİYİM!"

"Atatürk'ün düşmanı, düşmanımdır."

Adı : Mareşal  Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Görevi : İlk Cumhurbaşkanı 
Doğum yeri : Selanik
Yaşı : 57
Eğitim : Harp Akademisi
Savaş : 11
Madalya : 24
Nişan : 7
Yazdığı Kitap : 11
Okuduğu Kitap Sayısı: 4000
Açtığı Fabrika : 48
En Büyük Başarısı : Türk vatanını işgalden kurtarması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurması.

"Aynı takımı tutmadığım adamla anlaşırım."
"Aynı partiye oy vermediğim adamla anlaşırım."
"Aynı dini paylaşmadığım adamla anlaşırım."
"Aynı milletten olmadığım adamla da anlaşırım."
"Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyenle asla anlaşamam."
"Ben, Ülkemi, ilkelerimi, fikrî düşüncemi Anayasanın ilk 4 maddesi gibi korur kollar ve asla taviz vermem."
"Çünkü ben, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu, Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuğuyum."
"Ben, Atatürkçüyüm."
"Ben, Cumhuriyetçiyim."
"Ben, laikim."
"Ben, antiemperyalistim."
"Ben, tam bağımsız Türkiye'den yanayım."
"Ben, 'Türk  Milletindenim' diyenlerdenim."
"Ben, Türk Milletine tuzak kuran hainlerin düşmanıyım."
"Ben, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım."
"Ben, Allah ile aldatan namussuzların düşmanıyım."
"Dindarım diye geçinip gece gündüz Atatürk'e küfür edenlerin düşmanıyım."

Atatürk;  Diyaneti kuran, Kuran-ı kendi parasıyla tefsir ettiren, Kuran meali ve İlmihali yaptıran, İmam Hatipleri açan, Ayasofya'yı müze değil de Cami olarak kayıt yaptırandır..
"Ben, 'susan dilsiz şeytandır' sözünün takipçisiyim."

"Ne kökümü yok sayarım, ne dalımdan koparım."

NE MUTLU TÜRK VATANININ KURTARICISI, TÜRK DEVLETİNİN KURUCUSU, TÜRK MİLLETİNİN ULU ÖNDERİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN AYDINLIK YOLUNDA OLANLARA. 
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

(Alıntıdır.)

İRAN HUDUDUNDA BİR TİLKİ
İÇİNDEKİLER




BARIŞ
İÇİNDEKİLER





İçindekiler

ÖNSÖZ

1. SOMUN

2. PONPON

3. GÖRELE

4. SOKAK ÇOCUĞU

KAPİTALİZM


Merhaba... Ben Kapitalizm!

Küçük kızlarınızı Barbie bebeklerle büyüttüm, “bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar” diye neden şaşırıyorsunuz!

Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım!

İstediğimi de elde ettim; 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.

Ben Kapitalizmim! Bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor!

Ben Kapitalizmim ve bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız bir CEO'nun hayat hikâyesi sizin için "azim ve başarı hikâyesi" olabiliyor.

Ben Kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5,5 saat TV izlediği, kitap okumadığı, tiyatro ve sinemaya çok az gittiği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!

Ben Kapitalizmim ve Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak %1'inizin ihtiyacı olan makineleri 3. Dünya ülkelerinde, ucuz işçilerle üretmekte çok başarılıydı…

Elbette bütün kapitalistler birer "aziz" gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi, 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz!

Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden ortalık miras kavgaları yüzünden kanlı

bıçaklı olmuş akrabalarla dolu. Her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yağlarınızı eritmek için ter döküyorsunuz!

Ben Kapitalizmim ve benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1,4 milyar aç insan var!

Ben Kapitalizmim ve Starbucks için kahve üreten bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!

Ben Kapitalizmim ve Uzak Doğu'da 6-12 yaş arası kızlar 200 dolar gibi komik bir paralarla seks kölesi olarak satılıyorlar.

Ben Kapitalizmim ve "serbest piyasa ekonomisi" dünyanın en büyük yalanı.

Ben Kapitalizmim ve Amerikalıların %24'ü eğer milyarder olmaları için bütün ailelerini reddetmeleri gerekecekse, bunu yapabileceklerini söylüyor.

Ben Kapitalizmim ve kadınlara sesleniyorum! Lütfen birer obje haline

geldiğinizi aklınıza getirmeden Victoria's Secret'e koşun. Victoria's Secret ülkelerine Türkiye de eklendi, avuç içi kadar çamaşıra 80 dolar verince çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum!

Ben Kapitalizmim ve 15 yaşındaki bir çocuğun iPad alabilmek için böbreğini

sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!

Ben Kapitalizmim ve Madonna'nın sadece Londra'da 8 evi var, ortalama 600

evsize barınak olabilecek büyüklükte.

Ben Kapitalizmim ve Tayland'da Disney fabrikası için çalışan bir çocuğun

Disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek.

Afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin %90'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane Afrikalı milyarder var.

Ben Kapitalizmim ve Afrika kıtasından her sene 8,5 milyar dolar değerinde

pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar...

Ben Kapitalizmim ve siz pırlantalara bayılırsınız, Hindistan'da 1milyon kişi günde 1,2 dolar kazanarak o pırlantaları üretiyorlar.

Dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.

Ben Kapitalizmim ve sizin hayatlarına özendiğiniz Hollywood yıldızlarının %64'ü kokain bağımlısı.

Ben Kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken, siz aynı tişörtü

haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.

Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim!

Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, Müslümanlar 5 yıldızlı Kâbe manzaralı otellerinde, "ibadet" ederlerken?

Ben Kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, bütün dünya Hıristiyan bayramı Noel'i sırf alışveriş yapıp eğlenmek için "kutlarken"?

ABD'de 7 milyon evsiz insanın olduğundan kimsenin haberi yok, çünkü TV'de gördüğünüz Amerikalıların hepsi havuzlu villalarda yaşıyorlar.

Ben Kapitalizmim ve yine başardım! Bütün kadınları dolapları tıka basa dolu

olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım.

Dünya nüfusunun %50'si dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin %1'ine

sahip. Dünya nüfusunun %1'i dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin %50'sine sahip.

Ben Kapitalizmim ve bankacılar benim evlatlarım.

Amerikalıların %85'i eğer ekonomik durumlarını iyileştirebilecekse faşist

bir hükümeti seçebileceklerini söylüyor. İşte bu kapitalin gücü!

Sizi özgür bırakmayan, fikirlerinize sansür vuran, en sonunda polis kurşunuyla öldüren bir devleti kendi elinizle kurmanız ne tuhaf?

Sizin ağzınızı burnunuzu kırıp hapse tıkmaları için bir devlet kuracak parayı, kendi vergilerinizle sağlamanız ne kadar tuhaf?

Amy Winehouse gibi bağımlılara acırken, hepinizin birer bağımlı olduğunu unutmanız ne kadar komik!

Zavallı tüketim bağımlıları...

 

Joseph Stiglitz / Eşitsizliğin Bedeli

KİTAPLARIMIN SATIŞINI YAPAN İNTERNET SİTELERİ


İRAN HUDUDUNDA BİR TİLKİ (Roman)

E-KİTAP YAYINCILIK

E-KİTAP PROJESİ

CİNİUS.SHOP

AMAZON

AKAKÇE

İDEFİX