.................................................................................Bu Yılbaşında Sevdiklerinize En Güzel Hediyeniz Bir Kitap Olsun 📚📚📚📚📚📚📚
BARIŞ
TANITIM
Anılar, zamanın içinde saklı kalmış hazinelerdir. Yaşanmışlıkların, duyguların ve izlenimlerin süzgecinden geçerek öyküye dönüşmesi, hayatın içinden kesitler sunmanın en samimi yollarından biridir.
"Barış", yalnızca bir kelime değil; bazen özlem, bazen mücadele, bazen de sessiz bir iç çekiştir. Bu kitabımda yer alan anı-öyküler, barışın peşinde koşan insanların, iç dünyalarında ve yaşadıkları çevrede bıraktıkları izlerin bir yansımasıdır.
Sayfalar arasında gezinirken belki kendi hikâyenizden bir
parça bulacak, belki de hiç tanımadığınız insanların yaşanmışlıklarına tanıklık
edeceksiniz. Ama her durumda, barışın farklı yüzlerini keşfedecek ve bu kitabın
sunduğu içtenlikte kendinizi bulacaksınız.
Kalemi elinize alıp yeni bir anı yazmanız için bir ilham
kaynağı olması dileğiyle…
Ali Gökçe
İRAN HUDUDUNDA BİR TİLKİ
TANITIM
YORUMLAR
Facebook'ta Mehmet Çıtlak Bey'in yorumu.
***
***
Facebook'ta, "Kırsal Notalar" Grubundaki paylaşımıma yapılan yorum/yeniden paylaşım.
Facebook'ta, "Kitap Gönüllüleri" Grubundaki paylaşımıma Sn. Murat Budak'ın yaptığı yorum.
“Ali Gökçe’nin İran Hududunda Bir Tilki kitabı dikkat çekici bir başlık ve konu vaat ediyor. 520 sayfalık bu eser, sınırların ötesinde geçen bir hikaye mi, yoksa derin bir içsel yolculuk mu sunuyor, merak uyandırıyor. Yeni basılmış bir kitap olarak, edebiyatseverlerin listelerine eklemeleri gereken bir eser gibi görünüyor.
DÜNYA DÜZDÜR
MUTLU ETMEK
KADINLARI MUTLU ETMENİN YOLU...
01. Saçlarını okşa,
02. Yücelt,
03. Şımart,
04. Gözlerinin içine bak,
05. Geleceğe ait planlar yap,
06. Dil dök,
07. O uyanmadan uyanma,
08. Destek ol,
09. Yemeğe götür,
10. Alışverişe götür,
11. Tekneye bindir,
12. Güldür,
13. Zekâ oyunları yap,
14. Müzik dinlet,
15. Teşvik et,
16. Teskin et,
17. Affet,
18. Hayran kal,
19. Banyosunu hazırla,
20. Güven ver,
21. Kapıyı tut,
22. Asansörde kat düğmesine bas,
23. Arabasının kapısını aç,
24. Isıt,
25. Sarıl,
26. Öp,
27. Ona hasta ol,
28. Kulağına fısılda,
29. Ayaklarına masaj yap,
30. Konsere götür,
31. Onu her yerde ve her zaman bekle,
32. Tanrıçan yap,
33. Onunla rejim yap,
34. Onunla spor yap,
.
..
...
...
1000. Ne istediğini önceden anla,
1001. Günde yedi kez özür dile,
1002. Sürekli onu dinle,
1003. Yorganı çekince ses etme,
1004. Yorganı titretme,
.
..
...
6789. Spor araba al,
6790. Saat al,
6791. Yüzük al,
6792. Küpe al,
6793. Tıraş ol,
6794. Saç seklini değiştir,
6795. Kareli gömlek giy,
6796. Yemin et,
6797. Dayan,
6798. Katlan.
..........................
ERKEKLERİ MUTLU ETME SIRLARI
01. Karnını doyur.
02. Televizyonun kumandasını ver
03. Önünden çekil.
(Ege SAYMAN’dan alıntıdır.)
İNSAN
SEZARYEN
ZEKÂ TÜRLERİ
8 tane zekâ türü vardır. Bu zekâ türleri ; sözel zekâ,
sayısal zekâ, görsel zekâ, müzik zekâsı, bedensel zekâ, sosyal zekâ, içsel zekâ
ve doğal zekâdır. Her birinin ayrı bir özelliği vardır.
Sözel Zekâ;
Sözel zekâlı olan kişiler kelimeleri cümleleri çok etkili
kullanırlar. Bir şeyi dinleyerek öğrenmeyi çok severler ve duygularıyla
düşüncelerini sözlerle anlatmayı severler. Sözel zekâlı kişiler iyi yazar ve
bir konuyu iyi anlatırlar. Kitap okumayı çok seveler. Genellikle kelimelerle
düşünürler.
Sayısal Zekâ;
Sayısal zekâlı insanlar sebep sonuç ilişkisi kurarlar. Bir
konu hakkında ‘neden’ kelimesini sürekli kullanırlar ve genellikle çok soru
sorarlar. Kafalarını, olaylar arasında bağlantı kurmaya ve bir olaya yorarlar.
Hesap yapmayı çok severler. Sayısal zekâya sahip insanların bilim adamı,
matematikçi gibi meslekleri olma ihtimali çok yüksektir.
Görsel Zekâ;
Görsel zekâya sahip olan insanlar duyduklarını akılda
tutmazlar aksine gördüklerini akıllarında tutarlar. Öğrenme tercihleri film
veya slayt şeklindedir. Sürekli hayal kurarlar. Resimli kitaplara ve sanat
eğitimlerine yatkındırlar. Görsel zekâlı insanlar renklere çok hassastır.
Müzik Zekâsı;
Ritim, nota , ses tonu, melodi gibi müziksel olaylara çok
yatkındırlar. Müziksel olayları hemen fark ederler. Melodiler hemen akılda
tutabilirler. Müzikle beraber çalıştıklarında daha verimli olurlar. Müziklere
mırıldanarak veya ıslık çalarak tempo tutarlar.
Bedensel Zekâ;
Bir sorunu çözmek için veya yeni bir şey üretme için
bedenlerini, ellerini ve parmaklarını kullanabilirler. Bedensel zekâya yatkın
olan kişiler konuşurken, bir şeyi anlatırken beden dillerini çok kullanırlar.
Bu beden dilleri, koşma, zıplama, mimik ve jestlerden ibarettir. Bedensel zekâlı
olan bir insanın el becerisi iyidir. Tamir işlerini yapmayı severler. Başka bir
insanın mimiklerini taklit edebilirler.
Sosyal Zekâ;
Sosyal zekâ, etrafındaki insanların duygularını,
düşüncelerini, istek ve ihtiyaçlarını anlama gücüdür. Sosyal zekaya sahip olan
insanların, bir insanı kolayca tanıma gücü vardır. Liderlik özelliğine
sahiptir. Yüzleri çok iyi okuyabilirler. Sosyal zekâlı insanların analiz
edebilme, yorumlama ve değerlendirme özellikleri yüksektir. Bir şeyi organize
etmeyi, bir insana yardım etmeyi, bir konuda liderlik yapmayı çok severler.
İçsel Zekâ;
İçsel zekâ, insanın kendini tanıması, kendisiyle
ilgilenmesi, güçlü veya zayıf taraflarını fark etmesidir. İçsel zekâ, kişinin
kim olduğunu, ne yapmak istediğini bilme kapasitesidir. Birey düşünürken kendi
duygularıyla ve istekleriyle bağdaştırırlar. Bağımsız olayı ve olayları net bir
şekilde konuşmayı severler.
Doğal Zekâ;
Çevre, doğa olayları ve ekolojik faktörleri duyarlıdırlar.
Düşünürken, doğa, hayvan ve bitki figürleri ile düşünürler. Hayvan beslemeyi, doğayı,
toprağı çok severler.
LORD CURZON
"Siz Yunanistan’ı yendiniz, İngiltere’yi değil! Bunu unutmayın!” dedi Lord Curzon, Lozan görüşmelerinde.
DANSÖZ
KIVIRMAK ANCAK BU KADAR OLUR.
Amerika’da bir süpermarkette, müşteri sadece yarım kivi
satın almak istiyor. Müşteri temsilcisi ise, bunun mümkün olmadığını söylüyor.
Aralarında söz dalaşı çıkınca da müşteri temsilcisi koşa koşa yetkiliye çıkıyor:
“Efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor!” Bunu der-demez, şöyle bir arkasına dönünce bir de ne görsün; müşteri arkasından gelmiş, ensesinde duruyor…
Müşteri temsilcisi uyanık davranıp, hemen müşteriyi işaret ederek;
“Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor, efendim…”
diyor.
Yetkili durumu hemen anlıyor, adama yarım kiviyi mecburen verip
gönderiyorlar.
Yetkili bir müddet sonra elemanı çağırtıyor:
“Tebrik ederim, çok zeki davrandın, vaziyeti iyi idare
ettin. Nerelisin sen?
“Brezilyalıyım efendim…”
“Amerika’ya niye geldin?”
“Brezilya cazip bir
yer değil efendim, orada insanlar ya fahişe ya da futbolcu olur.”
Yetkili şaşırmış;
“Biliyor musun, benim karım da Brezilyalı! ”
“Yaaa öyle mi, yenge hangi takımda futbol oynuyor?”
(Alıntıdır.)
E-KİTAP NEDİR?
Bazen "basılı bir kitabın elektronik versiyonu" olarak tanımlansa da, bazı e-kitapların basılı bir eşdeğeri yoktur. E-kitaplar, özel E-kitap okuyucu cihazlar, masaüstü, dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere kontrol edilebilir bir görüntü aygıtına sahip herhangi bir cihazda okunabilir.














