Milena babasının isteğiyle tıp fakültesine ve ardından konservatuara gitti fakat ikisini de yarıda bıraktı. Özellikle bu dönem babasından öç almak için uyuşturucu kullanıp, ufak hırsızlıklar yaptı ve ölçüsüzce para harcayıp savruk bir hayat yaşadı.
Üniversite yıllarında Yahudi kökenli Ernst Pollak'a aşık oldu, ondan hamile kaldı ve daha sonra da bebeğini aldırdı. Bu durum Prag sosyetesinin diline düştü ve Yahudileri sevmeyen babası onu bir sanatoryuma kapattı.
Gizli gizli Pollak'la görüşmeye devam eden Milena, sanatoryumdan çıkar çıkmaz onunla evlendi ve Viyana'ya yerleşti. Yaptığı bu evlilik sonucunda babasıyla olan tüm bağları koptu ve bütün maddi desteği kesildi.
Viyana'daki yılları büyük mutsuzluk içinde geçti. Kocası Pollak oldukça sorumsuz bir hayat yaşıyordu ve onu neredeyse gördüğü her kadınla aldatıyordu. Milena büyük ruhsal bunalımlar yaşıyordu ve uyuşturucuya tekrar başladı. Tüm bunların üzerine bir de maddi sıkıntılar vardı ve Milena birçok işte çalışmaya başladı. Hatta tren istasyonunda hamallık bile yaptı.
Daha sonra Çek gazetelerinde moda ve dekorasyon konularında yazılar yazmaya başladı ve birçok meşhur yazarın eserlerini çevirdi. Böylece maddi ve manevi olarak yaşadığı kötü dönemden kurtulmaya başladı.
İşte Kafka ile tanışması da o yıllara dayanır. 1919 yılında Milena'nın Viyana'dan Prag'a yaptığı bir seyahat sırasında tanışmışlardı. Milena, Viyana'ya döndükten sonra Kafka'ya mektup yazarak eserlerini Çekçe'ye çevirmek istediğini belirti. Böylece dünya edebiyat tarihine geçecek mektup aşkının ilk adımlarını atmış oldu.
Milena'nın hayatına Kafkadan başka ayrıca Kont Xavier Schaffgotsch ve Jaromir Krejcar isimli iki adam daha girdi. Ve hatta Krejcar'dan bir de kızı oldu.
Milena, Prag'da komünist partide aktif rol aldı, Çek yeraltı hareketine katıldı. Almanların Prag'ı işgal etmesinden sonra Yahudi kökenli birçok edebiyatçı ve sanatçının ülke dışına çıkarılmasına yardımcı oldu. Bu nedenle Ravensbrück toplama kampına gönderildi ve 1944'de burada öldü. (medium.com)
Franz Kafka (3 Temmuz 1883, Prag – 3 Haziran 1924,
Klosterneuburg), Almanca konuşan Bohemyalı, roman ve hikâye yazarı. 20. yüzyıl
edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Gerçekçilik unsurlarını ve fantastik unsurları birleştiren eserleri tipik
olarak tuhaf veya sürrealist önyargılarla ve anlaşılmaz sosyal-bürokratik
güçlerle karşı karşıya kalan izole kahramanlara sahiptir ve yabancılaşma,
varoluşsal kaygı, suçluluk ve saçmalık temalarını keşfetme olarak
yorumlanmıştır. "Dönüşüm" (Die Verwandlung), Dava (Der Prozess) ve
Şato (Das Schloss) en bilinen eserleridir. "Kafkaesk" terimi,
Kafka'nın yazdıklarındaki gibi durumları tanımlamak için üretilmiştir.
Kafka, Bohemya Krallığı'nın başkenti ve daha sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçası olmuş, günümüzde Çekya'nın başkenti olan Prag'da, Almanca konuşan Yahudi orta sınıf bir ailede dünyaya geldi. Avukat olmak amacıyla hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı. İşinden dolayı bulduğu boş zamanlar onu yazı yazmaya sevk etti. Yaşamı boyunca, gergin ve mesafeli bir ilişki yaşadığı babası dâhil olmak üzere, ailesine ve yakın arkadaşlarına yüzlerce mektup yazdı. Birçok kez nişanlanmasına rağmen hiç evlenmedi ve 1924'te 40 yaşındayken veremden öldü.